10 bölümlük bu diziyi hayatlardan bir koleksiyon, seslerden bir albüm gibi düşünebiliriz. Her bölümde gerçek insanlar yıllara yayılan hikâyelerini, bazen o hikâyeden bir kesiti anlattılar. Başlarından dünyanın en acayip şeyi geçmedi; ibretlik öyküler de değil bunlar. Yaşayarak gördükleri, gördüklerinin düşündürdükleri kayda geçti. Böylece hayata, bu düzene ve yaşadığımız zamana dair bir hakikati paylaştık. Tüm tuhaflığıyla,
24 Nisan’da Haydarpaşa’dan kalkan bir trenin hikâyesi bu. 1915’te, Çankırı’yla birlikte içindekileri taşıdığı Ayaş’a bugünden bakacağız; yaşananlarla yüzleşilmediği için o günden beri hep üzerimize üzerimize gelen o trene…
Tüm bölümler şu zincirde: #BelirsizlikTefrikası toplu gösterim(sadece link zinciri kalabilsin diye yorumlar kapalı) 1- Çağın parolası: 'Her şey çok belirsiz'Belirsizlikten konuşmaya nereden başlanır? Tekstil işçisi Serap; yazar, çevirmen, dilbilimci Necmiye Alpay. @gazeteduvarhttps://t.co/7m8X1JYDbk — Pınar Öğünç (@pinarbihter) October 12, 2020
3. Havalimanı inşaatında iş bırakma eylemi yaptıkları için tutuklu yargılanan işçiler, ilk duruşmada tahliye edildi. „Farklı bir çağı andıran“ duruşma salonundan bir izlenim. Gaziosmanpaşa’da tepesine “adalet sarayı“ yazılınca saraya dönmemiş beş katlı bir binanın en üstündeki yemekhanedeyiz, fakat kimse yemek yemiyor. Salonun arkasındaki paravana sabahleyin aceleyle “Adalet mülkün temelidir“ yazısı iliştirilmiş. Üçüncü havalimanı inşaatındaki çalışma
Türk lirasının Euro karşısında değer kaybetmesinin ardından Yunanlar alışveriş yapmak için Midilli Adası’nın karşısındaki Ayvalık Pazarı’na geliyorlar. Bir perşembe, güneş batımına yakın Ege’nin sahil kasabası Ayvalık’tan, hemen karşıdaki Midilli adasına doğru kalkan küçük feribotun arka tarafında monte edilmeyi bekleyen gardrop kapakları, bir bebek karyolası, bir çift kişilik şilte, altı tane de kocaman koli vardı. Sabah
F-16D olsun, F-4E olsun koca savaş uçaklarını ufalmış hissettiren gepegeniş alanda saniyede 1526 selfie çekiliyordu. Fotoğrafların gözdesi olan uçaklar, savaş helikopterleri dışında ortalıkta dolanan her rütbeden havacının ve karacının ve özel harekatçının ve jandarmanın bir çocuk kolu sırtlarında pozları oldu. Günlük 3 bin 500 uçuşun ve yıllık 200 milyon yolcunun hedeflendiği havalanına dair broşürler veren
Londra’da Grenfell Tower’a yaklaşan sokaklarda ağaç gövdelerine, trafik işaretlerinin direklerine irili ufaklı notlar bağlı. Bazı kâğıtlar sonrasında plastikle kaplandığından, o yangın gecesi belli ki arkadaşını merak eden bir çocuk elinden çıkmış “Umarım iyisindir, yangından kurtulmuşsundur” dileği altı aydır orada. Hemen yanlarında hepsi elde örülmüş küçük sarı kalplere, sarı fiyonklara, binaya yaklaştıkça oyuncak ayılar, futbol takımı
Mahkeme ressamlarının zor bir işi var. Bir yandan hep aynı gibi duran bir tablodan duygu yakalamak, akıp giden mimiklerden, jestlerden o salonun havasını aktarmak zorundalar. El çabukluğu ve ayrı bir maharet gerekli. Salonda her yerde A4 kağıda word’de yazılmış uyarılar asılmış: Duruşma salonunda resim çekmek, video ve ses kaydı yapmak kesinlikle yasaktır. Akın Atalay, Murat