Beter zamanlarda sağlam kalmaya dair bir arzu

Ayşen Güven / YeniE
“Yeni Türkiye”nin şehirler/köyler; binalar, sokaklar, dükkânlar, parklar kadar insanı da yeniden inşa ettiği olumlu/olumsuz “dönüşümün” dipnotları gibi Beterotu öyküleri. Pınar Öğünç sakin ve yalın diliyle hayata projeksiyon tutabilmenin ihtişamını bize bir daha gösterirken; yeni öykülerini, yani edebiyatı, gazeteciliği, memleketi, insanı, satır aralarında kalan hikâyeleri konuştuk…


“Sistemin ruhumuzdaki tahribatıyla ilgileniyorum”

Soner Sert / DUVARKitap
Pınar Öğünç’ün kaleme aldığı son kitabı ‘Beterotu’ İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı. Beterotu, emeği, sermayeyi, çelişkilerini; bu sistemin insandan hayvana, kentlerden ev içlerine dönüştürdüklerini anlatıyor. Kitabın Türkiye’nin hiç de aydınlık olmayan bir zamanında yazıldığını söyleyen Öğünç ile hikâyelerindeki biçimsel meseleleri ve yeni üretimleri konuştuk.


aksi gibi, beterotu!..

Mustafa Sütlaş / Bianet
yorumumu en başta söyleyeyim: çok şaşırdım ve çok mutlu oldum.çünkü içinde olduğumuz anda yaşadıklarımızı, tanık olduklarımızı, bunların failleri ve yapanlarını, yani her an çevremizde gördüğümüz, her birinin içinde kendimizden bir parçanın bulunduğu kurgusal ama en az kendimiz kadar gerçek kahramanlarını ve başlarından geçenleri, ama daha çok da yaptıklarını anlatan, tüm bunları kızmadan, sinirlenmeden, bağırmadan, yer yer onları anlayacak unsurları özellikle görünür hâle getirerek bizlere sunuluyor bu 29 öyküde.


Bir şey oldu

Çiler İlhan / KİTAPsever
Heinrich Böll’ün Doktor Murke’nin Suskunluk Külliyatı’ndaki hikayelerinden birinin adı, Bir Şeyler Olacak’tır. Bayılırım bu cümleye. Ses Tuval Üzerine Yağlıboya da “Bir şey oldu.” diye başlıyor. Başlangıç cümlelerine takıntılı olan şahsımın, bundan böyle, gazeteci Öğünç’ün edebiyatına da müptela olacağını böylelikle ossaat anladım. İlk öykünün Muazzez Hanım’ı marketlerin ürün kitapçıklarını Rus klasiği lezzetiyle karıştıradursun, biz de Beterotu’nu klasikleşek bir eser tadıyla sindire sindire koklayalım.


Küçük mutlulukları unutan modern insan

Sedat Palut / KARAR
Pınar Öğünç, ‘Beterotu’ adlı hikâye kitabında günümüz ortadirek insanın günlük hayat içinde kaldığı ruhsal çıkmazlarını, bulunduğu yerden kurtulma çabalarını özgün ve başarılı bir dille aktarıyor. Yazar bu dille kahramanlarını okurla buluşturmayı ve onları birbirleriyle sohbet edecek kadar yakınlaştırmayı başarıyor.


Beter bir mevsimin mahsulü Beterotu

Ece Karaağaç / DİKEN
Edebiyatla da haşır neşir olan bir gazeteci olarak tanıdığımız Pınar Öğünç şimdilerde edebiyata daha yoğun bir mesai harcıyor ve ‘Aksi Gibi’nin ardından bu kez ‘Beterotu’ adlı öykü kitabıyla karşımıza çıkıyor. Pınar Öğünç’le ‘Beterotu’nu ve gözlerden uzakta geçirdiği birkaç yılı konuştuk.


Pınar Öğünç’ün insan manzaraları

Iraz İnanç Demir / DuvarKİTAP
Pınar Öğünç, insan manzaralarına gazeteci titizliğiyle yaklaşırken, bunları hayranlık uyandıran bir dile dökme hüneriyle edebi bir forma dönüştürüyor. Bugünün söylencelerinin nasıl sosyal medyadan doğduğuna; ülkenin, özellikle son dönemde içine düştüğü sinir harbine, bu gergin ortamın gün geçtikçe daha da besleyip büyüttüğü linç kültürüne; öde öde borçları bir türlü bitmeyen yolları çamurlu TOKİ evlerine; “erkeklik” patlamalarına; iş cinayetlerine; beton yığınları arasında nefes almak için umutsuzca aranan yeşil alanlara olan ihtiyaca odaklanıyor.