Pınar Öğünç’ün insan manzaraları

Iraz İnanç Demir / DuvarKİTAP
Pınar Öğünç, insan manzaralarına gazeteci titizliğiyle yaklaşırken, bunları hayranlık uyandıran bir dile dökme hüneriyle edebi bir forma dönüştürüyor. Bugünün söylencelerinin nasıl sosyal medyadan doğduğuna; ülkenin, özellikle son dönemde içine düştüğü sinir harbine, bu gergin ortamın gün geçtikçe daha da besleyip büyüttüğü linç kültürüne; öde öde borçları bir türlü bitmeyen yolları çamurlu TOKİ evlerine; “erkeklik” patlamalarına; iş cinayetlerine; beton yığınları arasında nefes almak için umutsuzca aranan yeşil alanlara olan ihtiyaca odaklanıyor.


Beterotu: Memleketten insan manzaraları

Can Öktemer / EDEBİYATHaber
Beterotu’nda Pınar Öğünç gazeteci titizliğinde memleketin yakın dönem ki fotoğrafını çekiyor,   “biz bizi biliriz” hallerini, ironik bir dille anlatıyor daha da önemlisi “anlatılan senin hikayendir” diyor.


Beterotu ve Devran

Fatih Polat / EVRENSEL
İlk öyküde ‘Afiyet Ev Yemekleri’ lokantasında öğle yemeği hengamesi bittikten sonraki kısa çay molasında insanların ‘Kendi içinin mutfağına geçmesi’ tarifi, sanki diğer öykülerin de içinden geçerek, kitabın sonuna kadar karakterler arasında dolanıp duran bir imge gücünde. Yazarın, içinin mutfağından geçerek gündelik hayatın çeşitli alanlarında türlü şeyler yaşayan karakterlerin içinin mutfağına giriyoruz.


Beterotu diye bir bitki

Metin Celâl / HürriyetKİTAP
İyi bir gazeteci olarak bildiğimiz Pınar Öğünç, ikinci öykü kitabı ‘Beterotu’nda günlük hayattan, şehirlerde yaşayan dar gelirli ya da orta sınıftan insanların başlarına gelebilecek olayları alıştığımız içten anlatımı ile hikâye ediyor.


Kentte kaybolanlar

Adalet Çavdar / Posta KİTAP
Pınar Öğünç ikinci öykü kitabı ‘Beterotu’nda, küçük hayatların büyük dönüşümler peşinde koşarken kentin içinde kaybolup gitmelerini anlatıyor.