Pınar Öğünç / https://www.pinarogunc.com/yazi/roportajlar/kariyer-fuarinda-biten-umutlar/

Kariyer fuarında biten umutlar

Duyurularda “Hayatınızı değiştirecek buluşmalara hazır olun” diye çıta yüksek tutulmuş, “Fırsatlar beklemez siz yakalarsınız” uyarısı eklenmiş. Kaçan bir otobüsün tercih edildiği fotoğraf, muhtemelen bir Avrupa kentinde çekilmiş ama olsun. Bir diğer fotoğrafta gülen genç bir kadın “Kariyerli bir iş istedim İSKİF’te yakaladım” diyor. İSKİF, İstanbul Kariyer ve İstihdam Fuarı aslen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR öncülüğünde istihdama katkı amacıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 9 Haziran’da kapılarını açan bir fuar, bugün de son günü.

Otomotiv devlerinden çok şubeli hastanelere, yeme-içme zincirlerinden tekstil şirketlerine uzanan standlar iki büyük salonu doldurmuş. Misal evde engelli bakım hizmeti alanların dahil edilmediği, iş aramaktan umudunu kesmişlerin eklendiği hakikate daha yakın istatistikler, yüzde 11’e yaklaşan resmi işsizlik oranını yukarılara taşıyor. Bilhassa genç işsizliği, adı konmadığından büyüyen bir yara gibi. Bu fuara gelenlerin de çoğu 20’lerinde. Ellerinde standlardan topladıkları broşürler, belki bir-iki tükenmez kalem, not defteri, yarı umutlu yarı küskün bakışlarla dolaşıyorlar. Bazı yerlere hazır getirdikleri CV’lerini bırakıyorlar, bazı yerlerde form dolduruyorlar. Şirketlerin çok azı somut pozisyonlar için eleman arıyor; genel temayül CV alıp, “Biz sizi ararız” demek. Liseden dört arkadaş Buse bilgisayar mühendisliği okumuş, Gizem grafik tasarımcı, Sera bilgisayar öğretmeni, Ebru biyoloji mezunu. Hepsi en az 10 yere CV bırakmış, Buse “O kadar hazırlandık, üstümüz başımız düzgün gelelim dedik, suratımıza bile bakmıyorlar. CV havuzuna koyacaklarmış” diyor.

‘Mavi yaka maaş sormaz’
Fuarın tanıtım sloganında “kariyerli bir iş”ten söz ediliyordu. Türkçe’de “kariyerli” diye bir kelime yok; herhalde kariyer yapılabilecek, maaşı dolgun, istikbali parlak iş imkânları vaat ediliyor. Fakat dolaşıp biraz da gençlerin meramını dinlediğinizde anlıyorsunuz ki mavi yakalı istihdamı öncelikli. Bazı şirketler, örneğin Mercedes beyaz yaka CV’si hiç almıyor, meslek lisesi mezunu montaj işçisine ihtiyaç varmış. Levent Tanca, bir yıldır iş arayan bir uçak teknisyeni, fuar hayal kırıklığı yaratmış. Luftansa, Pegasus gibi var olan havayolu şirketleri standlarında ya yer hizmetlerine, ya çağrı merkezlerine, temizlik bölümüne eleman arıyor. Vasıflarının altında bu işlerle ilgilenmeyen üniversite mezunları ise küskün dolanıyor ortalıkta. Turkcell, sadece ilk gün 150’nin üzerinde başvuru almış. İdari kadro başvurularında maaşı soran olup olmadığını merak ediyorum, soruluyormuş. ŞOK marketlere de, az da olsa beyaz yaka başvuru geliyor. Yetkili bir özdeyiş gibi ekliyor: “Mavi yaka maaş sormaz, piyasayı bilir zaten. Ücret soran beyaz yakalılardır.”

İmam hatipliler şikâyetçi
25 yaşındaki Yasemin Adilay, içine sinmeyen işlerin ardından “gerçek” bir kariyer peşinde, hangi standları gezeceğinin listesini, kroki dahi hazırlayarak gelmiş. 24 yaşındaki Sercan Çamoğlu, çalışma ekonomisi diplomasıyla Balıkesir’de üç yıldır iş arıyor, bulamıyor. “Charlie Chaplin zamanlarında iş arıyor gibiyiz, herkes çivi çakacak eleman arıyor” diyor. Kapitalizmin erken günleri… Yasemin ekliyor: “Sadece ara elemana iş varsa, bu kadar üniversite mezunu neden var?”

20 yaşındaki Mahmut Bozan ve 21 yaşındaki Üzeyir Doğan imam hatip lisesi mezunu. İmam hatipliler için durumun daha zor olduğunu söylüyorlar. “Meslek lisesine gidince bulabileceğin işler var, üniversitede ilahiyat okumazsan ne yapabilirsin ki? Keşke meslek lisesine gitseydim diyorum” diye yakınıyor. Birçok arkadaşları lisedeki Arapça üzerine iki aylık kursa gidip Arap turist gezdiriyormuş. “Peki siz ne zaman evlenip de üç çocuk yapacaksınız?” diyorum, “Bize kız da vermezler ki…” diye gülüşüyorlar.

“Genetik okuyorum diyorum, idrar tahlili diyor”
Fuarın bir amacı da üniversiteli gençlere staj adresi bulabilmek. Kültür Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde ikinci sınıfta olan dört arkadaş Elif, Berre, Handan ve Gamze geziyor. “Torpilin yoksa staj bile yapamıyorsun” diye yakınıyorlar. Böyle bir bölümden mezun olduktan sonra iş bulma kaygısı taşıyıp taşımadıklarını soruyorum. Berre “Genetik okuyorum diyorum, idrar tahlili incelemek için üniversiteye gitmeye ne gerek var diyen çıkıyor. Yahu kök hücre, embriyoloji falan… Hiçbir şeyin kıymeti yok bu ülkede” diye gülerek anlatıyor. Ortak hayalleriyse yurtdışı.

Hepsini toplayınca yeni Türkiye ekonomisinin manidar bir fotoğrafı çıkıyor bu fuardan.